Sıkça Sorulan Sorular

Her yıl, ister sağlıklı ister ürünün hedef kitlesi olsun, 8.000 gönüllü ürün testlerine katılmaktadır.
Her Pierre Fabre dermokozmetik ürününün lansmanı için 300 ile 1000 arasında gönüllü
çalıştırıyoruz. Bu testlerin bir kısmı Toulouse civarında bulunan değerlendirme merkezlerinde
gerçekleştirilmektedir.

Avrupa kozmetik yönetmelikleri kapsamında (Yönetmelik EC 1223/2009),
üreticiler yeni ham maddeleri ve bitmiş ürünleri test etmek için
hayvan testlerine alternatif yöntemleri kullanmalıdır.
Bu yaklaşımın öncüsü olarak alternatif bir program uyguladık ve
birkaç yıldır tüm hayvan testlerini durdurduk.

Hayvan testlerine başvurmadan kozmetik ürünlerimizin güvenliğini
değerlendirmek için alternatif bir program oluşturduk:
- hücre kültürleri üzerinde
20 yılı aşkın bir süre önce oluşturulan kendi cilt kültürü laboratuvarımızda, ikame testlerinin geliştirilmesi,
- piyasada mevcut yöntemlerin uygulanması,
- Fransız ve Avrupa resmi kuruluşları tarafından uygulanan test programlarına
aktif katılım.
Ayrıca, üyesi olduğumuz kozmetik profesyonellerinden oluşan bir Avrupa kuruluşu olan Avrupa Komisyonu ve Cosmetics Europe'un
ortak yürüttüğü araştırma programlarına finansal olarak katılarak,
hayvanlar üzerinde test etmeye alternatif
yöntemlerin geliştirilmesini destekliyoruz.

Ürünlerimizi yerel yönetmeliklerin bazı testler gerektirdiği Çin'de
pazarlıyoruz. Çin yetkilileri tarafından akredite edilmiş laboratuvarlar tarafından yapılan bu testlerin
bir kısmı hayvanlar üzerinde yapılıyor, bizim onaylamadığımız yöntemler.
Üyesi olduğumuz bir kuruluş olan Cosmetics Europe ve diğer
uluslararası kozmetik endüstrisi meslek birlikleri,
şu anda Avrupa'da olduğu gibi zorunlu hayvan testlerini sona erdirmek ve halihazırda olduğu gibi alternatif yöntemleri
kullanmaya teşvik etmek için Çinli yetkililerle diyalog halindedir. Ve inanıyoruz ki,
Çin hükümetiyle birlikte çalışarak işleri daha ileriye taşıyabiliriz. .

Dermokozmetik bakımlarımız, kanıtlamadan bir şey iddia etmeyi imkansız kılan
tıbbi ve farmasötik titizliğin temel kurallarından kaçmamaktadır. Tüm formüllerimizin güvenliği ve zararsızlığını güvence altına almak için
Avrupa gerekliliklerinin üzerinde özellikle ciddi
testler gerçekleştiriyoruz: klinik öncesi in vitro testler; in vivo testler,
klinik tolerans testleri: (dermatolojik ve/veya oftalmolojik ve/veya pediatrik kontrol altında duyarlılık testi
ve cilt ve/veya göz tolerans testleri).

Ürünlerimizi, etkili olduklarından ve alerjileri veya toleranssızlık tepkilerini tetiklemediğinden emin olmak için dermatolojik ve/veya oftalmolojik ve/veya
pediatrik kontrol altında
test ediyoruz. Geliştirmeleri boyunca, ürünlerimizin her biri
bir dizi titiz testlerden geçmektedir (bakteriyoloji, formül-ambalaj uyumluluğu, tolerans, kullanım,
vb.). Ambalajımızdaki herhangi bir ibare, doğruluğunu kanıtlamak için klinik çalışmalara tabi
olmuştur.

Hamile kadınlar için özel olarak tasarlanmamış cilt bakım ürünleri hamile kadınlar
üzerinde test edilmez. Ürünlerimizi hamilelik ve emzirme döneminde kullanılması,
formülasyonlarına bağlıdır. Herhangi bir talep için lütfen bizimle iletişime geçin.

Çocuklar için sadece Pédiatril, TriXera NUTRITION, Cicalfate, XeraCalm AD ve SPF50+ güneş losyonu
100 ml'lik bir format olarak bebekler ve çocuklar üzerinde test edilmiştir.

Sağlık işletmesi konumumuz nedeniyle, ürünlerimizin satıldıkları tüm ülkelerde piyasaya
sunulduktan sonra kullanımları esnasında tüketici güvenliğini sağlamak için 25 yıldır
laboratuvarlarımızda kendi kozmetovijilans hizmetimizi
kullanmayı tercih ettik. Bu uluslararası kuruluş aynı zamanda
harici ve bağımsız uzmanlıklara da dayanmaktadır. Bu uzman ağı Eau Thermale Avène ürünlerinin güvenliğini sürekli olarak izler ve
yeniden değerlendirir: Titiz ve kabul görmüş metodolojiler kullanarak,
ürünün kullanımıyla bağlantılı olası istenmeyen etkileri toplar, doğrular ve analiz eder ve
ve ürünü iyileştirmesi muhtemel her türlü unsuru ortaya toplar.
Eczacı ekibimiz +33(0) 800 811 001 (ücretsiz numara) numaralı telefondan üzerinden
ürün toleransı ile ilgili sorularınızı yanıtlıyor. Gerekirse diğer ürünlerle olası ilaç
etkileşimlerini tespit etmek için hastanın hekim veya dermatoloğuyla
bir araştırma yapılır.

Yeni bir ürün fikri, ürün yöneticisinden,
tüketici talebinden, hatta buna olan ihtiyacı gösteren çalışmalardan gelebilir.
Daha sonra, spesifikasyonların taslağının hazırlanmasından bitmiş ürün üzerindeki klinik çalışmalara,
formülün onaylanması ve ambalajındaki stabilite testleri de dahil olmak üzere kesin
bir süreç izliyoruz. Tüm adımlar onaylandıktan sonra, yeni
ürünü piyasaya arz ediyoruz.

Ürününüzle ilgili bir sorun olduğunu düşünüyorsanız kalite şikayet departmanımız ile iletişime geçebilirsiniz;
buradaki yetkililer gerekirse test edilmek üzere ürünü kendilerine göndermenizi talep
edebileceklerdir. Ürünün kusurlu çıkması durumunda tarafınıza yenisi
gönderilir. Müşteri hizmetleri departmanımıza başvurun.

Bir parçası olduğumuz Pierre Fabre Dermo-Kozmetik grubu, ürünleri üzerinde her yıl 750
ile 1050 arasında mikrobiyoloji, fiziko-kimya, uyumluluk ve hatta stabilite klinik çalışmaları
yürütmektedir.
Onaylamadan önce formüllerimizin her biri için 4 ile 5 arasında klinik güvenlik ve etkinlik
değerlendirmesinden geçiyoruz.
Üretilen her parti için içeriği, ambalajı ve ürünleri sistematik olarak
kontrol ediyoruz.
Ürünler pazara sunulduktan sonra da etik
kurullara sunulan klinik çalışmalarla uzun dönemli takibini sağlamaktayız.
Son olarak, kozmetovijilans ve kalite geri bildirimlerinin yanı sıra bilimsel ve düzenleyici
gelişmelere dayalı olarak ürünlerimizi düzenli olarak gözden geçiriyoruz.

Yürürlükteki Avrupa yönetmeliklerine uygun olarak,
ürünlerimizin her bir bileşenini fizikokimyasal özelliklerini, toksikolojik profilini,
maruz kalma seviyesini (yüz, vücut), temas süresini, ürünün hedefini
(hassas cilt, bebekler, çocuklar, hamile kadınlar, cilt durumu) ayrıca
paketleme ve uygulama yöntemini dikkate alarak değerlendiriyoruz.
Kullanılan her ham madde için bir güvenlik değerlendiricisi,
muhtemelen bir dizi test ve analizle desteklenen
mevcut verilere dayalı bir çalışma ve bir belge özeti hazırlar. Bu daha sonra bize ürüne bağlı olarak bileşenin kullanımı hakkında olumlu veya olumsuz bir
görüş verir.
Olası Kanserojen, Mutajenik veya
Reprotoksik (CMR) etki riskini dikkatle değerlendiriyoruz. Aslında, CMR olarak sınıflandırılan maddeler
kozmetikte son derece katı düzenlemelere tabidir.

Kozmetik ürünlerinizin ambalajı üzerinde bulunan iki detay,
tarihlerinin gelip geçmediğini anlamanızı sağlar.
İlk olarak, son kullanma tarihine güvenebilirsiniz. Belirtilen son kullanma tarihine kadar biz,
ürünlerimizin etkisini ve stabilitesini garanti ediyoruz. Bu ibare Avrupa'da
son kullanma tarihi 30 aydan az olan hijyen ve bakım ürünleri için zorunludur. Daha sonra
açık bir kavanoz ile sembolize edilen ve
bir sayı ve "ay" anlamına gelen M harfi içeren POA'ı (Açıldıktan Sonra Kullanım) referans alabilirsiniz. Sayı, ürün açıldıktan sonra risksiz bir şekilde kullanılabileceği
ay sayısına tekabül etmektedir. Vakumlu olarak paketlenen
bakım ürünlerinin (havasız dozlayıcılar veya Steril Kozmetikler) bir PAO'su yoktur, çünkü
tavsiye edilen 3 yıllık sınır dahilinde istenildiği kadar kullanılabilirler.

Ürünlerimizin her biri için hem ham maddelerin güvenliğini hem de bitmiş ürünün
güvenliğini değerlendiriyoruz.
İlk olarak, formülün bileşimini analiz ediyoruz ve
her bir bileşenin konsantrasyonu için güvenlik marjlarını hesaplıyoruz. Daha sonra klinik öncesi
testler (in vitro), klinik tolerans testleri (sağlıklı cilt üzerinde in vivo ve ardından hedef),
duyarlılık testleri ve son olarak cilt ve/veya oküler tolerans testleri gerçekleştiriyoruz.
Formüllerimizi geliştirirken bu testler esnasında herhangi bir sorunla karşılaşırsak
kesin olarak, ürün pazarlanmaz ve tekrar başlangıç seviyesine döndürülür. Eau
Thermale Avène'de, güvenlik her şeyden önce gelir. Bu nedenle her ürün
normal kullanım koşulları altında güvenli olduğuna dair mutlak garanti ile satışa sunulur.

Bilimsel etiğimizin temeli olan bir ilaç laboratuvarı tarafından desteklenen,
mutlak önceliğimiz, güvenliğinizi garanti altına almaktır. Bunun için dünyanın en katılarından biri
olarak kabul edilen mevcut Avrupa regülasyonarına uygun olarak tüm ürünlerimizi
titizlikle değerlendirmek için yüksek nitelikli toksikolog ekipleriyle
çalışıyoruz.

Aktif bir bileşen bulmaktan bitmiş ürünü piyasaya sürmeye kadar, araştırmamız ortalama
üç yıl sürmektedir. Ancak bu süreç 10 yıla kadar da uzayabilir!
72 uzmanımız, kurum içinde veya dünyanın dört bir yanından uzmanlarla ortaklaşa
olarak klinik çalışmaları tasarlar ve yürütür.

Her ürün, menşeini tanımlayan belirli bir formatta bir parti numarası.
içermektedir. Bu numara, üretim tarihini, hammaddelerini vb. bulmamızı sağlar.
Ayrıntıları, gerekirse ürün partisini için geri çağırma işlemini yapabilmemizi sağlar.

Deniz bölgelerini restore etmeyi kendine görev edinmiş bir yardım kuruluşu olan Pur Projet ile ortaklık kurduk. Yerel halkı da proje kapsamına dahil ederek Endonezya'daki mercan resiflerini yeniden inşa etmeye çalışıyoruz. Bu yoğun insani ve ekolojik projede yer almak bizi gururlandırıyor!

Üretim Tesisimiz, çevre şirketler ile ortaklıklar yoluyla atıklarının %90'ını
yeniden değerlendiriyor.
Ayrıca Hidroterapi Merkezimiz, Üretim Tesisimiz ve Su Araştırma Merkezimiz
tek bir yerde toplanıyor, ve böylece yerel kalkınmaya katkıda bulunuyoruz.

Grubumuz Pierre Fabre, 2012 yılında onaylanmış AFAQ 26000 sertifikasını
almıştır. AFNOR Certification tarafından geliştirilen bu gönüllü değerlendirme süreci,
ISO 26000 standardına ilişkin, kuruluşların olgunluk düzeylerinin ve
sosyal sorumluluk açısından performans düzeylerinin ölçülmesini sağlamaktadır. Bu sertifika,
bir ilaç laboratuvarı ve 10.000'den fazla çalışanı olan bir şirket için bir ilkti.

Plastik atıklarımızı sınırlamak için güneş spreylerimizde OPEN/STOP teknolojisini tercih ettik. Güneş kremi şişenizin kapağını hiç kaybettiniz mi? Eau Thermale Avène Spreyiniz ile bu bir daha asla olmayacak ve gezegen size teşekkür edecek!

Formüllerimizi ve ambalajlarımızı kalite, güvenlik ve etik standartlarımızı koruyarak,
eko-tasarım anlayışıyla hazırlıyoruz.
Kaynak yönündeki karbon ayak izimizi kontrol etmek için, özellikle
“Sorumlu satın alma için 10 taahhüt” Tüzüğü imzalayarak sorumlu bir satın alma politikası
geliştirdik. "
Üretim Tesisimiz açısından bir yandan
CO2 emisyonlarımızı önemli ölçüde azaltan program ile enerji verimliliği hedeflerken;
öte yandan %100 hidroelektrik kökenli yenilenebilir enerji tüketmekteyiz.
Üretim atıklarımızın %90'ından fazlası gönüllü ve sürekli bir şekilde ayrıştırılır
ve geri dönüşümleri gerçekleştirilir.
Son olarak, ürünlerimizin etkisini uzun vadede en aza indiriyoruz: spreylerimiz, aerosollerimiz, alüminyum
tüplerimiz, plastik şişelerimiz, cam kavanozlarımız, kutular ve talimatlarımızın tamamı geri dönüştürülebilir özelliktedir

Dayanışma bizim için önemlidir ve bir dizi kuruluşla ortaklık yapıyoruz.
Onlara bilimsel katkımızı, operasyonel ve finansal desteğimizi
ve hatta terapötik eğitim araçları sağlıyoruz. Bu ortaklıklar arasında, birkaç yıldır Avrupa Cilt Kanseri Vakfı ile geliştirmekte olduğumuz bir ortaklık bulunmaktadır. Bu seferki amaç, çocuklarda cilt kanserinin farkındalığı, eğitimi ve önlenmesine yardımcı olmaktır.

Ne yazık ki, birçok istek nedeniyle size numune gönderemiyoruz. Cilt bakım ürünlerimizi keşfetmek için sizi bayi bir eczaneye davet ediyoruz.

Ürünlerimizin hassas ciltler için olması sebebiyle kullanılan bileşenleri özenle seçiyoruz ve
ve çok sayıda klinik çalışma yürütüyoruz. Ürünlerin kalitesine gösterilen bu özenin,
ürünlerin satış fiyatları üzerinde etkisi olabilir.
Ayrıca ürün fiyatları bayilerimiz tarafından belirlendiği için bir satış noktasından diğerine
farklılık gösterebilir.

Ne yazık ki, bir sadakat programımız yok.

Titanyum dioksit, bazı bakım ürünlerini beyazlatmak için kullandığımız kozmetik
bir renklendiricidir.
Nano formda, aynı zamanda bir güneş filtresidir. Güneş filtreleri cildi güneşin tehlikelerinden
korur ve hepsinden önemlisi cilt kanseri oluşumunu önlemeye
yardımcı olur. Bugüne kadar, sağlığa yönelik risklerinin kanıtlanmış bilimsel bir kanıtı
yoktur. Birçok medya tartışması, kendinizi UV ışınlarından korumanın önemi konusunda
şüphe uyandırdı: DSÖ'ne göre, 2017'de her üç kanserden biri güneşe maruz kalmayla
bağlantılı cilt kanseriydi. Çalışmalarımız titanyum dioksitin cilde önemli ölçüde nüfuz etmediğini
ve soluma tehlikesi oluşturmadığını göstermiştir. Bu nedenle
sprey olarak kullanıldığında bile güvenlidir.
Deniz ortamı üzerindeki etkiyi sınırlandırırken cilt en yüksek
güneş korumasını sağlamak için sadece dört güneş filtresini
azaltılmış konsantrasyonda kullanmayı tercih ediyoruz. Ayrıca, suda çözünen silikonları ve güneş filtrelerini çıkararak
formüllerimizin biyolojik olarak parçalanabilirliğini de geliştirdik.

Peeling ürünlerimizde selüloz mikro tanecikler kullanıyoruz. Plastik mikro tanecikler
COP 21'den sonra çıkarılan Biyoçeşitlilik Yasası olarak bilinen çevre yasası tarafından yasaklanmıştır.

Tartışmalı içeriklerle ilgili endişeler, endişelerimizin merkezinde yer alıyor. Kozmetik
bileşenler ürünlerin etkinliğine , korumasına, dokusuna, rengine ve
kokusuna katkıda bulunmaktadır. Formüllerdeki yapıları ve yüzdeleri rastgele seçilmemiştir,
her bileşenin formül içerisinde kendi görevi bulunmaktadır.

Onlarca yıldır kozmetik ürünlerinde kullanılan sıvı parafin,
madeni yağ ailesindendir. Alman Federal Risk Değerlendirme Enstitüsü'ne (BFR) göre,
mineral yağlar içeren kozmetik ürünlerin uzun süreli kullanımı
herhangi bir sağlık riski teşkil etmemektedir.
Sıvı parafin, çok iyi cilt toleransı gösteren inert ve komedojenik
olmayan bir bileşiktir. Cildi yumuşatan ve çevresel etkenlerden meydana gelen tahrişten koruyan nemlendirici bir
maddedir.

Kozmetik ürünlerde, silikonlar (SİKLOPENTASILOXAN, DIMETHICONE,
SİKLOMETİKON, vb.) mükemmel duyusal özelliklere sahiptir:
dokunuş (kayganlık, pürüzsüzlük hissi) ve bitiş (toz, daha kuru, matlaştırıcı)etkileri artırmaktadır Bu da özellikle,
bakım ürününün uzun süreli kullanımı sağlar.
Silikonlar, Tüketici Güvenliği Bilimsel Komitesi (TGBK) gibi uluslararası mevzuat
yetkililerine göre güvenli bileşenler olarak kabul
edilmektedir. Kimyasal olarak inert malzemelerdir, cilt tarafından iyi tolere edilirler, komedojenik,
tahriş edici ve alerjik değillerdir.

Polietilen glikolün yumuşatıcı özellikleri tedaviye
nemlendirici bir etki kazandırır. Bu, kremlere doku ve olağanüstü dayanıklılık
sağlayan emülsifiye edici bir bileşendir.

Kozmetikte antioksidanların rolü, ürünün formülünü oksidasyondan korumak
ve özellikle, bitki bazlı yağların acılaşmasını önlemektir

Kullandığınız sürece ürünlerinizin etkili ve güvenli olmasını istersiniz.
Bu yüzden genellikle formüllere koruyucu eklemek zorunda kalıyoruz,
böylece ürünlerin kirlenmesini ve dolayısıyla bozulmasını önlemiş oluyoruz. Bu koruyucular sayesinde
ürünlerimizin dayanıklılığını ve son kullanma tarihini garanti
edebiliyoruz.
Örneğin, parabenler gibi koruyucuların kullanılması,
sağlık açısından olası bakteriyel kontaminasyondan çok daha az risklidir.

4 Temmuz 2017'de Avrupa Birliği Üye Devletleri tarafından önerilen endokrin bozucuları tanımlama kriterleri
Avrupa Parlamentosu tarafından 4 Ekim
2017 tarihinde reddedilmiştir Bugüne kadar, hala Avrupa tarafından sağlanan resmi endokrin bozucuların
listesi hala yoktur.
Yüksek güvenliği garanti eden formüller sunmak için bilimsel bilgilerdeki
ve Avrupa Kozmetik Düzenlemelerindeki herhangi bir değişikliği dikkate almak için tetikte
kalıyoruz.

BHT (Bütillenmiş Hidroksitoluen), yağlı bileşenlerin, bir formül kapsamında
acılaşmasını önleyen bir antioksidandır.
Mevcut çalışmalara dayanarak, CIR (Kozmetik Bileşen İncelemesi) uzman paneli,
BHT'nin hiçbir belirgin tahrişe, duyarlılığa veya
ışığa duyarlılığa sebep olmadığını belirtmektedir.
Ek olarak, kozmetik formülasyonlarda bu bileşenin konsantrasyonu çok zayıf olduğundan (
%0,0002 ila %0,5), kullanımı herhangi bir risk oluşturmaz.

Bileşenlerimiz, bilimsel ilerlemeyi hesaba katmak
için yılda beş ila altı kez çok düzenli olarak değişen Avrupa kozmetik düzenlemelerinde yürürlükte olan standartları kesinlikle
karşılamaktadır.
Her ürün için, kullanılan tüm bileşenler ambalajın üzerinde listelenmiştir. Bu
formüllerin açıklaması INCI uluslararası standardını takip eder (
Kozmetik İçerik Maddelerinin Uluslararası Adlandırması).

Petrol, saflaştırılmasıyla kozmetik ve farmasötik derecelerde mineral yağlar elde etmeyi
mümkün kılan doğal bir malzemedir. Bu değerlendirmeler, satın aldığımız petro kimya bazlı bileşenlerin
yüksek güvenlik düzeyine ve cilt için faydalı
özelliklere (kalınlık, doku, koruma) sahip olmalarını sağlamaktadır. Laboratuvarımız ayrıca
hem kendi içimizde hem de tedarikçilerimiz nezdinde bu hammaddelerin kalitesini güvence altına almaktadır.
Bu tür bileşenler hakkında iyi bir toksikolojik deneyime ve derinlemesine kozmetovijilansa
sahibiz. Bu nötr ve inert yağlı maddeler mükemmel tolerans gösterirler ve
tahriş edici değillerdir. Bu nedenle kullanımları hassas ciltler için mükemmel şekilde uygundur.

Mineral yağlar sadece karbondan ve hidrojen moleküllerinden
oluşan hammaddelerdir. Kozmetikte ve ayrıca
ilaç ve gıda endüstrilerinde, kaplama ve sızdırmaz ambalaj ajanları olarak
kullanılmaktadırlar.
Ana kaliteleri, cilt katmanlarına nüfuz etmeden cildin yüzeyinde kalarak
koruyucu bir film oluşturmaktır.. Yumuşatıcı ve nemlendirici, kuru cildi çevresel tahrişten korurken
yumuşatırlar. Tamamen kararlıdırlar,
zamanla etkili kalırlar.
Mineral yağlar içeren tüm formüllerimiz, kozmetik yönetmeliklerin katı standartlarını karşılar
ve farmasötik standartlara göre maksimum düzeyde saflık
sağlar. Tedarikçilerimizden Avrupa Farmakopesi tarafından belirlenen standartlara uygun olarak
üretilen hammaddeleri bize sağlamasını talep ediyoruz. Son olarak, kalite ve dozajı
dahili olarak kontrol ediyoruz.
Bu yağların risksiz yapısı yakın zamanda Alman Federal Risk Değerlendirme Enstitüsü (BFR)
tarafından onaylanmıştır. Sağlık için kesinlikle güvenlidirler
ve ayrıca mükemmel toleransları ve koruyucu ve
nemlendirici özellikleri ile bilinirler.

Bir ürünün formülasyonuna nanometrik formda bir bileşenin eklenmesi durumunda,
[NANO] terimi, ambalajın üzerindeki içerik listesinde adından sonra
belirtilir.
Nanopartiküller gıda ve kozmetik endüstrilerinde yaygın olarak kullanılmaktadır.
Örneğin, yaklaşık 20 yıldır güneş bakım ürünlerine dahil edilmişlerdir. Aslında,
Bir bileşenin nanometrik formu, fotokoruyucu aktif bileşenin iyi yayılmasını
ve dolayısıyla bitmiş ürünün etkinliğinin artırılmasını sağlar.
Nanopartiküllerin güvenliği kullanımlarına izin verilmeden önce sıkı test programları oluşturan
Avrupa ve uluslararası sağlık otoriteleri tarafından
onaylanmıştır
Çalışmalar, bir formülde yer alan parçacıkların cilt bariyerini geçmeyen, yaklaşık
100 nm büyüklüğünde gruplar oluşturmak için birbirleriyle birleştiğini
göstermiştir. Ayrıca nanopartiküllerin cilde nüfuz etmediğini göstermek için
ürünlerimizi test ettik.

Fenoksietanol, ürünlerimizin dayanıklılığını ve son kullanma tarihini oluşturmamızı sağlamaya
yardımcı olan bir koruyucu ajandır Bu maddedeki uzmanlığımız
güvenli bir şekilde kullanmamızı sağlar. CIR (Kozmetik Bileşen İnceleme)
uzman komitesine göre bu bileşen, kozmetik ürünlerde kullanıldığı gibi
cilt üzerine uygulandığında, bebek bezi bölgesi üzerine yapılan uygulamalar hariç olmak üzere bebekler de dahil
tüm yaş grupları için güvenlidir. Tahriş edici, hassaslaştırıcı, fototoksik veya mutajenik değildir.
Örneğin yeşil çay ve hindibada doğal olarak bulunur.

Her kozmetik ürün bir güvenlik dosyasına tabidir. Üretici olarak biz
Ürünlerimizi piyasaya arz etmekten sorumluyuz ve ürünlerimizin güvenliğini sağlamakla yükümlüyüz.
Bir parçası olduğumuz Pierre Fabre Group'un farmasötik gereksinimleri doğrultusunda,
ürünlerimiz en katı standartlara uygun olarak üretilmekte ve denetlenmektedir.
Tüm formüllerimiz yürürlükteki yönetmelikler dikkate alınarak
geliştirilmiştir. Ürünlerimiz, bazıları için aşırı duyarlı veya atopik ciltler de dahil olmak üzere
tüm cilt tiplerinde mükemmel etkinlik ve tolerans sonuçlarıyla kullanılmaktadır.

Tüketicilerimizin güvenliğini mutlak önceliğimiz haline getiriyoruz.
Avrupa mevzuatına uygun olarak, uzman bir toksikolog, piyasaya sürülmeden önce her bir
ürünümüzü değerlendirir.
Ürünlerimizin güvenlik değerlendirmesi üç teste dayanmaktadır:
ham maddelerin güvenliğinin değerlendirilmesi, bitmiş ürünlerin güvenliğinin değerlendirilmesi ve
pazarlanan ürünlerin toleransının izlenmesi ve bunları
iyileştirmesi muhtemel her türlü bilginin toplanmasından oluşan kozmetovijilans.

Parabenler, meyve ve sebzelerde de (çilek, havuç, soğan)
bulunan doğal olarak oluşan koruyuculardır. Parabenlerin farklı türleri vardır ve
kozmetikte kötü bakteri ve mantarların büyümesini önlemek için
uzun süredir kullanılmaktadırlar. Kozmetikte sadece dört tanesi kullanılır:
METİLPARABEN, ETİLPARABEN, PROPİLPARABEN ve BUTİLPARABEN. Bir formülde, AB yönetmeliklerine uygun olarak
her bir paraben türü maksimum %0,8 için %0,4'ü
aşamaz.
Kimyasal değerlendirmelerdeki bilimsel gelişmelerle birlikte
güncellenmekte olan kapsamlı toksikolojik verilere sahibiz.
Bu maddelerdeki uzmanlığımız, bunları güvenli bir şekilde kullanmamızı sağlar. Çok
etkilidirler ve çok alerjik değildirler. Ancak, tüketicilerimizin endişelerine yanıt olarak
formülasyonlarımız üzerinde yeniden düzenlemeler yapıldıkça bunları kaldırıyoruz.

Aşırı hassas veya toleranssız cilde sahip olan ve koruyuculardan tamamen vazgeçmek
isteyen kişiler için, Pierre Fabre Grup tarafından geliştirilen Steril Kozmetikler
dünyada benzeri olmayan bir alternatiftir. Bunlar, özel ve kusursuz bir şekilde hava geçirmez bir kapama sistemi sayesinde
koruyuculardan tamamen vazgeçilmesini sağlayan üretim
süreci olan formüllerdir.

Kişisel bilgilerinizi belirli bir amaç için topluyoruz (örneğin, yarışmalar,
sadakat, bilgi vb.) Genel bir kural olarak, bu amaç gerçekleştirildiğinde bu bilgileri
saklamıyoruz.
Buna itiraz etmediğiniz sürece, bilgilerinizi pazarlama amacıyla üç yıl
süreyle saklayacağız.
Yasal yükümlülüklerimize uymak için bazen bilgilerinizi daha uzun süre arşivlememiz gerekebiliyor (örneğin,
kozmetovijilans, hizmet kalitesi, vb.).
Her durumda, bilgilerinize artık ihtiyacımız kalmadığında,
tamamen yok edilir veya anonimleştirilir. Gizlilik Politikamız üzerinden daha fazla bilgi edinebilirsiniz.