Avène Termal Su'yun kalitesi için ekosistemlerin ve toprağın öneminin farkında olmanın ötesinde, çevredeki havza sahasında birçok faaliyet geliştiriyoruz. Tesis varlıklarının her biri, bu eşsiz ve doğal kaynağı korumak için sürdürülebilir yönetim yöntemlerine kendini adamıştır.
Avène Termal Su, 530 milyon yıl önce oluşmuş "Dolomit Dağları" olarak bilinen kayalarda bulunur. Bu kayalar, yaklaşık 500 metre derinliğinde dik, geçirgen bir rezervuar oluşturur. Bu, Termal Su'yun yerin 800 metre altındaki derinliklerde dolaşmasını sağlar. Etrafında geçirgenliği düşük şist ve kumtaşından oluşan kayaçlar vardır.
Avène kaynağı daha sonra Avène Termal Su'yu oluşturacak olan yağmur suyunu toplayan yüzeydir. Su, doğrudan Dolomit kayalarına sızar veya nehirler yoluyla düşük geçirgenliğe sahip alanlara akar.
Kaynağın yüzeyine sızdıktan sonra, yağmur suyu yavaş yavaş kayaların derinliklerine doğru hareket eder.
Dolomit kayaları arasında dolaşırken kayadan gelen elementlerle yavaş yavaş zenginleşir. Yaklaşık 60°C'ye kadar ısınır.
Termal Su, 50 ila 200 yıl süren yolculuğunun sonunda doğal olarak yükselir, hafifçe soğur ve Les Bains d'Avène'de bulunan Sainte-Odile Kaynağında ortaya çıkar. Bugün üç tambur, hidroterapi merkezini ve üretim tesisini beslemek için Avène Termal Su'yu topluyor.
Burada sadece termal suyu alıp kullanmak istemiyoruz. Onunla ilgilenmek istiyoruz.
Koşulları sabit tutmak, Avène Termal Su'yun özel niteliklerini korumasını sağlar. Tesis 1975 yılında satın alınır alınmaz, Avène Termal Su'yu daha iyi anlamak ve korumak için gözlemledik ve analiz ettik.
Bugün bile suyun, hastaların ve cildi en iyisini talep eden tüketicilerimizin menfaati için bu izleme ve bilimsel araştırma çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Avène Hidroterapi Merkezi, Fransa'da bir Su Araştırma Merkezi'nde yapılan bilimsel izlemeden yararlanan tek merkezdir.
Üretimde, çevre yönetiminde örnek olmak istiyoruz.
Avène Termal Su'yun bolluğu, saklanmasını veya işlenmesini gereksiz kılar. Bu, özelliklerine tam saygı gösterilmesini sağlar. Bu kaliteyi ve erişilebilirliğini sürdürmek için sadece ihtiyacımız olan suyu topluyoruz. Bu nedenle, izin verilen akış hızının oldukça altında kalıyoruz. Çıkarılmayan ve kullanılmayan sular da doğal seyrine devam ederek Orb nehrinin suyuna katılır.
